İnsan en çok çocukluğunu özlüyor.
Parkları,oyuncakları, ilkokulu...
En çok da çocukken olduğu kişiyi,
Sevincini,hatta üzüntüyü bile özlüyor.
Sarılıp uyuduğu ayıcığını,
Anne kollarında olmanın verdiği huzuru,
Ailece yapılan kahvaltıları,
O "gerçek" kalabalığı özlüyor insan.
Sabahlara kadar oynanan körebeyi,
Saklambaçta "sobe" demek için koşerken düşüp,
Dizini kanatmayı bile.
Büyümek sadece eziyet.
Büyümek sadece yalnızlaşmak.
Büyümek sadece hissizleşmek.
Büyümek üzüldüğünde "ağlayamamak",
Eskiden olduğun insanı özlemek.
Betül Kanıcı